18 Nisan 2008 Cuma

BÜLBÜL YUVASI


Genellikle küçük taneli battal ebrusu yapıldıktan sonra dıştan başlayıp içe doğru istenilen çapta (genellikle 3-5 cm çapında) spiraller çizilir. Bu spiraller içten dışa doğru da olabilir.Ayrıca gelgit, taraklı gibi desenler üzerine de yapılabilir. Bülbül yuvaları bir bız yardımı ile tek tek yada geniş aralıklı kalın uçlu bir tarak ile tüm tekneye yapılabilir. Yapımı, öd sıralarına göre, yani ödü az olan boyaları önce, çok olan boyaları sonra atma suretiyle yapılır. Tek veya çok renkli olabilir. Boyalar teknenin yüzeyine serpilir ve daha sonra kâğıda aktarılır.

ŞAL EBRU

Gelgit yapıldıktan sonra teknenin çaprazına doğru, genellikle geniş aralıklı yapılan gelgit sonucu elde edilir. Ayrıca Mustafa Düzgünman'ın yine gelgit üzerine dıştan başlayıp, ortaya doğru daireler çizerek yaptığı şal desenleri vardır. Bu çapraz çizgiler yumuşak 'S'ler çizilerek de yapılabilir.

BÜYÜK EBRU ÜSTADLARI


Hatip Mehmet Efendi’nin bulduğu tekniği geliştirip, çiçek figürü yapamyı başaran sanatçıların en başarılısı Necmettin Okyay’dır.
Hatip Mehmet Efendi’den yaklaşık bir asır sonra doğmuştur. Ustalarının yaptıklarını, bir fotokopi makinası gibi taklit etmek ona göre değildir. Hatip Mehmet Efendi’de olan yaratma dürtüsü onda da vardır. Ustasının izini sürdürerek, soyut şekillerden, lale, karanfil, sümbül vb yapımına geçmeyi başarmıştır. Akkase tekniği de onundur.
Ayrıca, ömrünün son yıllarına dek deneylerini sürdürmüş ve kitre yerine başka kıvam artırıcı maddeler araştırmıştır. Buldukları arasında saf sahlep, ezilmiş ayva çekirdeği ve çemen vardır.
1883 İstanbul doğumludur. Ebruculuk dışında mürekkepçilik, aharcılık, okçuluk, gülcülük, mücellitlik, hattatlık da yapmıştır. Bu yüzden kendisine ‘hezarfen’ denilmektedir. Önce Medresetül Hattatin’de, Cumhuriyet sonrası da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğretmenlik yaparak, sayısız ebrucu yetiştirmiştir. 1976’da ölmüştür.
Hatip Mehmet Efendi ile Necmettin Okyay arasındaki diğer ebru ustalarının adları şöyledir:
Şeyh Sadık Efendi (? - 1846), Edhem Efendi (1829 - 1904), Salih Efendi (bilgi yok), Sami Efendi (1838 - 1912), Şeyh Aziz Efendi (1871 1934).
Necmettin Okyay, ebruculuğu Edhem Efendi’den öğrenmiştir.

11 Nisan 2008 Cuma

BEĞENİLEN EBRU RESİMLERİ
















EBRU SANATININ TARİHİ

Ebru sanatının ilk kez ne zaman ve nerede yapıldığı tam olarak bilinememektedir. Tarihi ve kimin tarafından yapıldığı belli olmayan bazı eserler vardır.Bugün kayıtlardaki en eski ebru 1595 yılına aittir. Şebek Mehmed Efendi imzasını taşır. Ancak, bir sanatın gelişmesi ve kabul görmesi için yüzlerce yıl geçmesi gerektiğini ve kayıtlarda da detaylı bir arama yapılmadığını düşünürsek bu sanatın çok daha eskilere dayanan bir geçmişi olduğunu kabul etmemiz gerekir.

TARAKLI EBRU


Gelgit ebru için tel yerine tarak kullanılırarak elde edilir.

ÇARKIFELEK EBRU


Boyalar battalda olduğu gibi rastgele değil de sırayla içiçe yavaşça damlatılırsa ortaya çıkar.

BATTAL EBRU

Temel ebru çeşidi ve en çok bilinenidir. Diğer tüm çeşitler önce bu ebru yapılarak başlanır. Boyalar fırça ile sıvının üzerine rastgele ve hafif bir serpme hareketi ile damlatılır. Boyalar sıvıyla temas ettiklerinde dairesel olarak açılacaklardır. Bir boya diğer bir boyaya temas ederek ya da içine düşerek diğerinin şeklini değiştirebilir. Rastgele etkileşimler sonucu doğal mermeri andırır desenler elde etmek mümkündür bu yolla. Çok beklenmeksizin kağıda aktarım yapılmalıdır. Bunun için kağıt yavaşça sıvının üzerine yatırılır. Kağıtla sıvı yüzeyi arasında hiç hava kabarcığı bırakılmamalıdır. Birkaç saniye beklendikten sonra kağıt bir kenarında tutularak yüzeyden sıyrılır(bazı kaynaklar teknenin kenarına sürülerek çıkartılmasını öğütlemektedir). Kağıdın boyalı yüzeyi hafif akan suda fazlalıklardan temizlenir ve kendi halinde kurumaya bırakılır.

EBRUNUN ÇEŞİTLERİ

  • EBRUNUN BİRÇOK ÇEŞİDİ VARDIR.GELGİT EBRU,BATTAL EBRU,TARAKLI EBRU VE ÇARKIFELEKTİR.

EBRU NEDİR?


EBRU BAZI ÖZEL MADDELERLE SUYUN YÜZEYİNE FIRÇA HAREKETLERİYLE YAPILAN BİR SANATTIR.